BEBEĞİMİN ÇOK GAZI VAR. NE YAPMALIYIM?
" Selam anneciiiiiim!
Bir süre önce dünyaya geldim. Buraya seninle birlikte alışmaya çalışıyorum. Seni ve baba denen o adamı çok ama çok seviyorum. Bir sürü insan gördüm. Hepsi farklı farklı. Bana karşı çok ilgililer ve yaptıkları her şey çok komik. Kısacası bu dünya harika ve ben çok eğleniyorum.
Mesela en güzel şey seni emmek. Bana sarılman, kokun, konuşmaların, komikliklerin, öpücüklerin muhteşem şeyler. Ama emdikten sonra bazen karnımda bişeler oluyor ve biraz canım acıyor. Sende de oluyor mu öyle ? Güzel güzel bakınırken birden bire karnımın sağ tarafından bir ağrı oluyor, hemen kendimi o tarafa doğru sıkıştırıyorum, gözümün sağ tarafı kısılıyor vaayy bu ne derken bu sefer diğer tarafa geçiyor. Hoopp oraya doğru atıyorum kendimi, bacaklarımı karnıma doğru çekiyorum, anaaaaam acıdı! Bu böyle olmayacak dediğim noktada da basıyorum çığlığı. Ben ne düşüncem yaa, annem var benim. O bulur bi çözüm.
Anneciğim ben senden yardım bekliyorum. Çünkü o sırada çaresiz hissediyorum. Senin bakımına muhtacım. Varlığın bana güven veriyor. Özellikle korkmadığın, telaşlanmadığın zamanlarda her şeyi harika yapıyorsun. O yüzden ağladığımda lütfen telaşlanma ve sadece beni gözlemle. İhtiyaç duyduğum şey senin düşündüğünden çok daha küçük bir şey olabilir. Mesela neler olabilir? kısmını abla anlatacakmış. Hadi görüşürüüüüz. Öptüüüm. "
*********************************************************************************
Yeniden merhabalar, bebekcik yine duygulara tercüman oldu. Bir gaz meselesidir almış başını gidiyor. Yavrusuyla doğum sonrası sakin planları suya düşenler mi dersiniz, bekarlığında aşırı karizmatik ve havalı ama bebek doğduktan sonra "ne olur bir pırt yap" diye yakaranlar mı dersiniz, doğumdan önce dünya güzeli olup "uykusuz her gece " şarkısına uygun biçimde sabah edip, aynada kendini tanıyamayanlar mı dersiniz,hepsi burada. Siz de onlardansanız, welcome to the clup ! :)
Saygıdeğer gaz savaşçıları, sanmayınız ki sadece siz böylesiniz! Bu satırları okuduğunuz sırada kim bilir kaç popo pışpışlanıyor, kaç kulak zarı ağlama sesleriyle zorlanıyor ve kaç ebeveyn "ayy çıldıriciğiim" diyor. Fakat durun! Çıldırmayın, hepsi geçecek. Siz kiiiii o bebeği dokuz ay taşıyıp , güvenle bu dünyaya getirdiniz. Siz kiii onca hormonla başettiniz! Bir pırttan mı korkacakmışsınız?
Bakınız beni mesleğimden ötürü dört tanesiyle birden bu süreci yaşadım. Hani türk filmlerinde kötü adamlar genç kızın etrafında çember oluşturup, bir birlerine doğru iterken bir taraftan da "huhaaahaaaahaaa" diye gülerler ya... İşte bu bebiş çeteleri de küvözden küvöze bana aynı şeyi ağlayarak yaptılar. Ama ben yıldım mııı? Hayıııııır! Şimdi" nasıl sağ kaldım " adlı bilgi demetimi sizlere sunuyorum. Afiyet olsun...
Gaz neden olur?
Bebeklerin bağırsakları bizimkiler kadar kolay sindirebilecek durumda değildir. Yavaş yavaş gelişirler.Sindirim konusunda zorlanırlar. Özellikle ilk üç ay bu bakımdan zordur ve gaz problemlerinin en fazla görüldüğü zamanlardır. Altıncı haftada biraz daha yoğun hissedilir. Sonra zamanla geriler. Ayrıca her bebek farklıdır. Bu yüzden bebeği bu haftalarda olup da gazı olmayan bebekler de vardır. Anneleri öpüp başlarına koysunlar. Eğer ortam müsaitse, kaba etlerini kaşısınlar. :) Bunların dışında hava yutmak, ağlamak gibi faktörler de gazlı gönüllere gaz katar. Şişkinlik yapar.
Emdikten sonra dik pozisyonda tutmak!
Emdikten sonra uyuyakalıyordu hani bebekler. Hatırladınız mı? "Ayyy yavrum uyudu dur yatırayım" derseniz, gazı yediniz demektir. Çünkü gaz altta süt üstte kalabilir. Ordan da doğrucaaaa sindirim sistemine karışan gaz kolik ağrılarını oluşturur. Bunun olmasını istemeyiz değil mi dostum? Ok ,anlaştık. Emince yatırmak yok. En az 15 dakika omuza alıp popodan ya da sırtın alt kısmından pıtpıtlamak var. Ayrıca beslenme sonrası düz yatırmak henüz mide-yemek borusu kapakçığı çok gelişmediği için , mide içeriğinin yemek borusuna geçmesiniiii ve refluya zemin hazırlaması için fırsattır! İyi değerlendirmek lazım...
Bebeğimin gazı olduğunu nasıl anlarım ?
Bu konuda şiirler, şarkılar yazılır. Gazlı bebeği anlatmaya kelimeler yetmez ama ben biraz tarif edeyim. Mesela ilk belirtisi bebeğin yüzünü ekşitmesidir. Yalanır gibi dili dışarı çıkarmak, bacakları karna çekmek, omuzları kasmak, üç kiloluk vücudu top gibi kıvırmak. Yani anlayacağınız bebeğiniz tüm organlarıyla karnına yönelir. Kollar bacaklar, her yer bükülür. Ağlar mı ? Ağlar ! Hem de ağlatır! Öyle beter ağlar yani. Bazen de ağlamaz. Uyur. Bazıları ağrı kesici niyetine anne göğsüne verir kendini, bazısının midesi gazla o kadar doludur ki, memeyi ağzına yaklaştırdığınız gibi öğürür. Kaşlarında hep endişeli bir ifade vardır. Adeta kaygıyı yansıtır. Elinizi karnına koyduğunuzda bağırsaklarından gelen hava sesini ve hareketini hissedebilirsiniz.Göbek paşa biraz da şişkincedir.
Anne gaz oluşumunda bir etken midir?
Dolaylı olarak etken olabilir. Tedirgin, bebeğine bakmaktan korkan , belki de aşırı mükemmeliyetçi , etrafından beceremeyeceksin baskısı gören yani kısacası stres altındaki her anne bu enerjiyi bebeğine aktarır. Bebekler bu konuda çok alıcıdırlar. Onlarla çalıştığım dönemde ağlayan bebeğe çözüm bulmaya gittiğimde bebeğin benim kucağımda her seferinde sustuğunu gözlemlemişizdir. Peki neden? Çünkü ben o sırada kendime güveniyorum, ne yapacağımı biliyorum ve bebekte bunu hissediyor. Sakın ha buradan ben yapıyorum siz pek yapamıyorsunuz anlamını çıkarmayın. Sadece sakin olmanın bebek bakımındaki mucizesini anlatmaya çalışıyorum.
Bu noktada annenin yediklerinin gaz yapabileceğini de belirtmek lazım. İlk söylenecek gıda tabi ki inek sütü. Çay kahve tüketimi, sigara, fındık fıstık, fasulye, mercimek gibi gıdalar kolik ağrılarını anne sütü aracılığı ile arttırır. Bir de her yediğine acabaaa gaz yapar mı düşüncesiyle yaklaşmak ve endişe duymak da arttırır ki bunun bilimsel bir tarafı yok. Tamamen şahsi gözlem meselesi. Ayrıcana çok çikileta yerseniz bebünüzde kusma eğilimi gelişmesi doğaldır.
Peki ya gazdan ağlamıyorsa?
Bu da mümkün. Bebek gaz, acıkma, altını kirletme gibi nedenlerin dışında patolojik bir nedenden de ağlıyor olabilir.
Eğer bebeğinizde ağlamayla birlikte;
Yüksek ateş,
Morarma,
Halsizlik,
Hasta görünme gibi şeyler varsa gaz değildir ve doktora götürmeniz gerekir. Enfeksiyon ya da başka rahatsızlıklar yönünden değerlendirilir.
Gazı olan çocuk kırmızı ve canlıdır. Hasta görüntüsü yoktur!!!
Evet tamam ! Teşhisi koyduk, gazı var. Sadede gelelim ve bu noktada neler yapılır bakalım;



Benim bildiklerim bu kadar.Dahasını biliyorum derseniz önerilerinizi beklerim :) Herkese bol sevgili az gazlı güzel günler dilerim :)
Serap Hanim merhaba :) daha doguma cok var ama su gaz meselesi simdiden dusundurmuyo desem yalan olur . Umarim bu okuduklarimi 5 ay sonra bebis gelinceye kadar unutmam :) nefes egzersizinden sizde cok bahsediyorsunuz buradada ebeler cok uzerinde duruyor. Nefes egzersiziyle ilgilide bi yazi yazar misiniz ? Birde bu hamilelik yogasi buraa 20. Haftadan sonra basliyor oncesinde gidemiyorsunuz . Sizce bu normalmi bana hic oyle gelmiyor. 20den once hamilr degilmiyiz yani :) ben o kadar hormon saldirisini aglama gulme sinirlenme krizlerini sisen bacaklarimi bosami cekiyorum :)
YanıtlaSilYazilarinizi cok begeniyorum.
Hollandadan bol bol sevgi ve opucuk gonderiyorum :*
Aner hanim merhabalar. Nefes egzersizleriyle ilgili bir yazi yazip uzerine bir kac nefes teknigi iceren video cekmem farz oldu. En kisa surede hazirlayacagim. Hamile yogasima gelince aslina bakarsaniz ilk gunden itibaren yapilabilir ancak dusuk riski acisindan 12. Haftada kabul ediyoruz. Hollandada 20. Haftada baslanmasina sasirdim ancak orada alternatif yontemler cok dikkate aliniyor ve uygulatan kisi direkt yasal sorumluluga girmis oluyor. Alman masaj hocam hamile bir kadina reflexoloji yaptiktan sonra dusuk olursa acaba terapist mi tetikledi diyerek sorusturmaya gidildigini anlatmisti. Yani saniyorum ki oradaki neden risk almamak...
YanıtlaSilgaz meselesi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.... teşekkürler.....
YanıtlaSilMasite hanim guzel yorumunuz icin de ben tesekkur ederim. Sevgiler...
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilSevgili ebeciim :) o kadar eğlendi ki yazını okurken. Ancak bu kadar tatlı anlatilirdi. Bi pirttan korkacak değiliz ya :))) hay sen çok yaşa! Şimdi pirtlar bizden korksun :) Sevgiler
YanıtlaSilKorksuuuun Mihriban! Pirtlara kimin patron oldugunu gosterelim ebecim :))
YanıtlaSil