Pardon doktor! Ben bir tane ağrısız, hareketsiz,hızlı,sağlıklı doğal doğum alabilir miyim?








-"Pardon doktor! Ben bir tane ağrısız, hareketsiz, hızlı, sağlıklı, kalabalık bir parti havasında böööyle muhteşem bir doğum alabilir miyim? "

="Öncelikle müessesemize hoş geldiniz hanım efendi."

-"Hoş bulduk. Yalnız ben doğumda epizyotomi ( vajinal kesi ) istemiyorum. Onu unutmayın olur mu? Ağrı da istemiyorum. Epidural takın, iğnesi de acıtmasın. Öyle ağrı kesiciler olsun kiiii, hiç bir şey hissetmeyeyim. Üzerine biraz da pof poflanma katabilirseniz çok iyi olur. "

="Hay hay efendim. Anestezi doktoruuuuu bir epidural çek ablama. "

-" Bu arada bebekte asla sorun olmamalı. Yoğun bakıma falan giderse burayı ayağa kaldırırım, para falan da ödemem bilmiş ol."

=" Elimizden geleni yapacağız efendim."

-" Bir de doğum çok doğal olsun istiyorum. Verdiğiniz ilaçlar organik tarlalarda yetişiyor değil mi?"

="Tabi tabi, günlük taze bunlar. Alplerden geliyor. Di mi Alp? ( eczacı :) bu espriyi yapmasaydım çatlardım. )

-" Peki tam hangi gün olur bu doğum? Bizim biraz acelemiz var da. Çabuk yaptırabilir misiniz?

="Ablam öyle istiyorsa eğer icabında suni sancı verir, bugün doğurturum. Sen hiç merak etme. "

-"Ben suni sancı istemiyorum yalnız. Doğal doğurtun. Parası neyse veririm. Bu arada gün vermediniz hala. Bebek için süsleme malzemeleri hazırlanıyor. Tarih basılacak üzerlerine. Bir de bebek net olarak kaç kilo doğacak? Padişah kıyafeti diktiriyoruz da. Pahalı, üstüne tam olsun ki ziyan olmasın. Yavrum her şeyin en iyisine layık. "

=" Öyleyse ben ablama sezaryen vereyim. Köyden dün geldi. Senden önce 15 ablama daha verdim.  Gelirsin sabahtan, süslersin padişah odasını. Fotografçını da alırsın, makyajını da yaparsın, bu sezonun trend loğusa saç modellerinden de yaptırırsın. Doğuma gülümseyerek gidersin. Hem bebeği de seni de hiç uğraştırmayız. Uyuyup uyanınca alırsın kucağına. Bebeği de güzelce temizler getirirler. Prensesler gibi doğurursun ablam benim. "

- "Yalnız anestezi doğaldı di mi ? bebeğe falan geçmiyor yani! "

=" Yok ablam doğal, Alpler dedik ya."

-" Ayyy harika oldu bu. Biz günümüzü alalım. Çok güzel bir doğum olcak. Padişahım için her şeyin en iyisini yapıyorum. Doktorcum inanır mısın? Yogaya falan gittim ben. Ceviz yedim. Sezaryenimizi de doğal doğal oldukmu her şey tamamdır. Hadi görüşürüz. "

..................................................................................................................................................................


      Yine sinir bozucuyum değil mi? Düzgün düzgün anlatsana  ebe!


      Kusura bakmayın, yukarıdaki hikaye ironilerle dolu ama bir o kadar da gerçeğe yakın. Bir takım önemli noktaların üzerinden geçmemiz gerekiyor.


     1. Bir aile için en önemli şeylerden biri doğum tercihlerini yapmaktır. Doğum tercihi yapmak demek bir garsona sipariş verir gibi isteklerde bulunmak demek değildir. Bilinçli doğum tercihleriyle gitmez de akla yatkın olmayan isteklerle giderseniz ne kendinize ne de doktorunuza yardım edemezsiniz.

,

    2. Doğum tercihlerinizi yapmadan önce doğuma hazırlık eğitimi almak şart. Neyi tercih edeceğinizi bilmelisiniz. Yalnız bu eğitimi almadan önce eğitimin felsefesini ve içeriğini araştırın. Bu kurslar ne fanatikçe doğal doğum diye bağırmalı, ne de sisteme hazırlık niteliğinde olmamalıdır. Özellikle özel hastanelerin kurslarına katılmadan önce iyi araştırın.


    3. Bugün, geçen yıl kursuma gelmiş bir anne ile görüştüm. Bana "Serap ilk anlattığında bunlarla uğraşmak hep para diye düşündüm. Ama sonra sen evlenirken kaç para harcadınız diye sorunca ayıldım". Dedi. Yani düğün çok önemli elbette ama bebeğiniz doğarken yaşayacakları ömür boyu onunla kalacak. Ona güzel bir doğum verin. Bebek ne yapsın padişah kıyafetini annesinin göğsüne ten temasını yapmadıktan sonra.

   4. Etrafınızda harika nitelikler kazanmış bir sürü ebe, doula ve doğum psikoloğu var. Hepimiz aşkla yapıyoruz işimizi. Her gün kendimize ne katabiliriz diye bakıyoruz. Yeni çıkan her eğitime koşuyoruz. Bunların hepsi sizin için. İsteyen her kadının yanındayız. Epidurali tıbbi durum olmadıkça tercih etmeyin. Bizi tercih edin. Çok doğalız :)

 5. Doğumunuzla ilgili sorumluluk alın. Doktor da ebe de sizin doğumdaki yardımcılarınızdır. Doğum anne, bebek ve babanın aile olarak birlikte yapacağı bir eylemdir. Gebeliğinizde ve öncesinde ne ekerseniz doğumda onu biçersiniz. Ne düşünürseniz onu çağırırsınız. Doğum tercihlerinizi yapmakla işler bitmiyor. Kursta öğrendiğiniz nefes ve gevşeme egzersizlerini uygulamanız gerekir. Bunlar aslında yaşam boyu yapılması gereken şeyler ama doğuma hazırlanırken yapılması elzemdir.

 6.  Doğuma hazırlık kursları korkularınızı giderir. Gidermediği noktalarda tespit etmenize yardımcı olur ve böylece doğum  öncesi travmalarınızı doğum psikologları ile çalışıp, bebeğinizi sakin bir akıl, sağlıklı psikoloji ile karşılayabilirsiniz. Korkusuz doğumlar en kolay doğumlardır. Doğumdan önce korkularınıza çalışın.


  7. Bir hamile yogası eğitmeni olarak, tabi ki yogayı her gebeye tavsiye ediyorum. Yogaya gelen her gebe illa ki şifalanır. Yalnız sadece yoga yapmak yetmez. Nefesiniz düzenlenir, kaslarınız esner ve güçlenir, aklınız berraklaşır, bebeğinizle iletişim kurarsınız, gebeliğinizi kolay geçirirsiniz. Ben yoga yaptım nasılsa doğal doğuma hazırım derseniz 1. maddeden başlayarak tekrar okuyun derim. Doğum bir ekip işidir ve ister evde ister hastanede olsun, kendinize uygun doğum ekibini bulun, doğumda kimlerle olmak istediğinizi ölçün tartın.


  8. Bunların hiç biri için maddiyatı öne koymayın nolur. Ben de isterim ki, sağlık bakanlığı böyle çalışsın. Tüm gebelere bu hizmetler ücretsiz verilsin. Umuyorum ki tüm bunlar gelecekte olacaktır. Şu anda koşulları uygun hale getirebilmek  için çok uğraşıyoruz. Yine söylüyorum, bebek kıyafetlerle, süslerle, oyuncaklarla, çocuk odasıyla, fotograflarla, süslü yataklarla ilgilenmez. Bebek huzur ister, dünyaya yumuşak geçiş ister, sakinlik , sessizlik ister, ailesini ister, mutlu bir anne ister, doğar doğmaz meme ister, annesiyle kalmak ister. Diğerlerini isteyen biri varsa o da bizlerizdir. Bebeğiniz en iyilerine layıksa, saydıklarımı ona verin. Lütfen...

9.Hiç bir sorumluluk almadan, doktorunuza sadece bir takım isteklerle gidip, ondan yaşam garantisi beklerseniz müdahaleli ya da sezaryen doğum kaçınılmaz olur. Ülkemizde sağlık çalışanları çok önemli yasal sorumluluklar altında. Eğer doğumunuzla ilgili sorumluluk alır, görevlerinizi yerine getirirseniz doktor da ebe de sizin yanınızda güvenle durur. Parasını veriyorum, doğurtsunlar derseniz geçmiş olsun. Doğumunuzda aktif rol alın. Bu bir ekip işi.

 Yazımda sürç-i lisan ettimse affola.Amacım sadece faydalı olabilmek. Tüm anneleri ve anne adaylarını sevgi ile kucaklıyorum. Babalara da selam olsun. :)

                                                                              Ebe Serap Sağır

                                                         Doğuma hazırlık eğiticisi, Hamile yogası eğitmeni

                                                                         Hamile masaj terapisti

Beni Facebook Ebe Serap Sağır adresimden takip etmek için tıklayınız

G-ebe grubumuza katılmak isterseniz tıklayınız

İnstagram takibi için tıklayınız





Ayşe' nin pozitif doğal doğum hikayesi

Mesajı aldığım alda nasıl mutlu oldum anlatamam. Her bir pozitif doğum hikayesi bize can katıyor. Bebek bekleyen annelere şifa niyetine olduğu gibi yayınlıyorum bana gelen bu güzel mesajı. :)


Serap hanım hamileyken dogumdan korkan bir anneyken beni motive eden şey pozitif doğum hikayeleriydi. Doğum yapalı 50gün kadar oluyor. Elhamdülillah bende bebeğimde sağlıklıyız. Şimdi bende eğitim almanın ve egzersiz yapmanın faydasını inanılmaz derecede görmüş biri olarak normal doğumdan korkan anneler için pozitif doğum hikayemi yazmayı görev bildim. Gerçekten doğum bizim fıtratımızda var. Yeterki doğal süreç sağlıklı ilerlesin ve tevekkül teslimiyet tam olsun. Kaygılar uzak olsun. Tüm anne adaylarına bir nefeste sağlıklı huzurlu rüya gibi doğumlar diliyorum.

Rüya gb bir doğum...
Ayşe'nin pozitif doğum hikayesi.

Yüzümde bir tebessümle bu hikayeyi yazmam bile bir daha bir daha şükür sebebi...

Çok zorlu, doğal akışına bırakılmamış, suni sancı ile her türlü standart prosedürle ilk çocuğu doğurtulan, bu yüzden de doğumdan acayip korkan bir anne olarak ikinci bebeğime hamileydim.
Ve bi yandan çalışıp bir yandan üniversite okuyan bir anne olarak 20. Haftama hamile olduğumu düşünmeye hissetmeye fırsat bulamadan ulaştım.
Tek ders sınavına deliler gibi çalışıp yorgun uykusuz stresli şu an kınadığım düşüncesiz bir anne olarak apandisiti patlatma sınırına getirdim ve 20 haftalık hamile iken apandisit ameliyatı oldum. Serumlardan da iyice şişen vücudum yüzünden dikişlerim büyüyen karnımın etini büzdü ve dikişlerim iltihapladı.
Doğuma zararı olur mu ki diye endişelerimden arkadaşıma bahsederken arkadaşım bana doğal doğumdan, Istanbul Doğum Akademisi ebelerinden bahsetti ve Konya'da Ebe Emel Ay hanımı önerdi.
Kendisi ile tanıştım ve eğitim aldım. Eğitim sonrasında artık Rabbimin benim ve bebeğimin bedenine doğumun kodlarını yerleştirmiş olduğunu hatırlamış olmanın rahatlığı içindeydim. smile ifade simgesi
Ağızdan çıkan sözün başa geldiğini defalarca tecrübe etmiş biri olarak "bu sefer rüya gibi çok güzel sakin bir doğum olacak inşallah" demeye başladım ve dedikçe de buna inandım.
Bu huzurla eğitimde aldığım egzersizleri uygulayarak son aya kadar sorunsuz sağlıklı ve gayet mutlu bir hamilelik geçirdim. İnanması zor ama 68 kilo ile hamile kalıp 68 kilo ile gayet sağlıklı bir doğuma girdim. smile ifade simgesi
Doğumum bence son 20 günde başladı. Kendimi gayet sağlıklı ve hafif hissettiğim için bayram temizliğini kendi başıma yaptım. O temizlikten sonra ikindi vakti başlayıp akşam artarak beni heyecanlandıran ama bir türlü düzene girmeyen dalgalar başladı. Gece plates topunun üstünde dalgaları hafifletip uyku basınca uyuyordum ve sabah kalktığımda geçmiş oluyordu.
O gün sabah namazı vakti uyandığımda da dalgaların yokladığını farkettim ama yine düzensizdi. Her zamankinden biraz daha farklı, güzel yokluyordu.
Kahvaltıdan sonra anneme "bugün yürüyüş yapmayalım, 39+6 oldu, nolur noolmaz temizlik yapalım" dedim. Annem süpürdü bende çömelerek tüm evi sildim. Bu arada da anneme birşey çaktırmıyorum. Zaten gözümün içine bakıyorlar. Stres oluyorlarmış yirmi gündür ben dalga geldi dedikce smile ifade simgesi son hafta boyunca eşimle anneme söylemiyorum dalgaları. Soruyorlar "hergünkü gibi" diyorum. Neyse temizlik bitti on dk da bir dalgalar ama dayanılmayacak gibi değil. Hergünkünden bi tık farklı. Duşa girdim terledim diye, o da ne? Dalgalar on dk da bir ama acayip hafifledi. Canım sıkıldı biraz bugün de gelmeyecek diye. Hayırlısı deyip plates topuna oturdum yatağımı da masa olarak kullanıp bir saat kadar Kur'an okudum. Dalgalar hepten gitti nerdeyse işaretliyordum bir kağıda; üç kere gelmiş bir saatte. Sürekli hafif bir mazerer sancısı gibi bir ağrı var karnimda belimde ama sıcak sıcak tatlı bir ağrı. "O hooo gelmeyecek bu uzatmaları da oynamak niyetinde, bekleyelim bakalım keyfi yetsin hanımın" dediiiiim, plates topundan bi kalktım "zınk!" Çok sağlam bi dalga geldi. smile ifade simgesi Allah'ım bir seviniyorum ki sormayın. İçim sevinçten heyecandan kıpır kıpır. Tekrar on dk da bir geliyor dalga ama sağlam geliyor. Yirmi gündür ha geldi ha gelecek diye bekleyen bir anne olarak bende her dalganın tadını çıkarıp zevkle şükrederek karşılıyorum. Her dalga da "oh oh pelvis açılıyor. Bu muymuş suni sancı olmadan gelen doğal doğum sancısı dedikleri şey? Buysa ben tavuk gb yumurtlarım hiç sorun değil diye düşünüyorum. :))"
Bu arada baktım saat 16ya geliyor. Dalga böyle devam ederse bi saati bulmaz beş dk ya düşmesi. Doktorum tam mesaiyi bitirip eve gidecek tam dinlenirken kadını bi daha çağırıcam. Bar olma yar ol felsefeme ters. Doktorumu arayıp hastaneden ayrılmamasını 5e doğru geleceğimi söyledim. Son sıraya randevu aldım. Eşimi aradım. Hazırlanırken heyecandan sevinçten doğru düzgün dalga hissetmedim. Eşim geldi arabaya binecekken sağlam bi yokladı yine, eşimle çantaları bagaja yerlestiriyorduk, farketmemiş bile benim nefes çalışması yaptığımı. Birde arabadan inice sağlam geldi. "Tüh diyorum geri düzensizleşti. Bu sefer akıllıyım 3-4cm derlerse suni sancıyı kabul etmeyip eve kaçıcam." planım da hazır.
Doktorun yanına girdim "hadi bi bakalım"dedi. Bi baktı "aaa sen doğuruyorsun, 8cm olmuş" haydaaaa hemen ebe çağırın doğumhaneye çıkarsın bu kızcağızı."
Allah'ım nasıl mutluyum. Sevinçten dört köşe, eşime "hadi gene iyisin 8cm, yatış işlemlerini hemen yaptır doğumhaneye yanıma gel." dedim. Hoplaya zıplaya Heidi gibi yanımda ebe ile doğumhaneye çıktık. :))
Normalde ciddi ve ağır bi insan olmama rağmen o heyecanın verdiği ayarsız neşe ile ebelerle bi sohbet bi muhabbet. Açıklık tam bu arada suyum açıldı nst ye bağlandım. smile ifade simgesi eşimde geldi elimi tuttu, dalgalar 3dk ya bir geliyor geldikçe ıkın diyorlar. Ikinma istegim yok ki diyorum. Olsun ıkın diyorlar. Efendi efendi ıkınıyorum.smile ifade simgesi

Nst bitti ben masadan indim çömeldim hem ıkınıp nefes arasında "elhamdülillah Rabbim! 8 cmle geldim hastaneye inanamıyorum diyorum ve Abese 19-20
Min nudfeh. Halegahu ve gadderah. Sümmessebile yesserah ayetlerini okuyorum. Arada ebelerle gülüşüyoruz. smile ifade simgesi "böylesini de ilk görüyoruz, güle eğlene sancı çekip doğuruyor, töbe bismillah" diyorlar yine gülüyoruz. :)) Doktorum geldi sesine kafayı bi kaldırdım aaaa! Benim koca arazi. :)) kaşla göz arasında dayanamamış çıkmış dışarı. smile ifade simgesi benim güle oynaya yaptığım doğuma dayanamıyor birde ötekini görse napacaktı acaba? smile ifade simgesi
Doktor hanım, "hadi bi masaya çık bakayım" dedi. Baktı, "bi yardımıma bakıyor. Eşiği geçse 5 dk sürmeyecek doğumu" dedi. 20 dk o eşiği aşırmaya çalıştı eliyle ki bir daha ki doğumda böyle bir müdahaleye izin vermeyi düşünmüyorum.
Beni bağırtan tek acıyı, bir tek doktorum eliyle eşiğe baskı uygularken yaşadım. Onun dışında sevinçle karşıladığım dalgalardı hepsi abartısız. Doğumu hızlandırdı yani. O da benim aman kimseye rahatsızlık vermeyeyim kafası ile zuhurata müdahalemin karşılığı idi bence. Doğum mesai içinde mi olsun istiyorsun? Rabbinin takdir ettiği saati beklemeye sabrın, o saate rızan yok mu? Al sana müdahale.! Ve o müdahale ile 16:45 de giriş yaptığım hastanede 17:45de kızım son hir çığlığımla doğuverdi. Önceden doktorumdan rica ettiğim gibi doğar doğmaz üzerime bıraktılar kızımı. Hiç ağlamadı. O sıcacık yumuşacık anı dolu dolu yaşadım. Yaklaşık 2-3dk sonra göbek kordonu kesildi. smile ifade simgesi Plesentayi çıkıp benim kontrollerim yapılırken o da ölçüldü temizlendi. Dikiş yok ufak bir çatlak var dedi doktorum. Tampon yaptı. Masadan kalktım giyindim. Bebeğimin giydirilmesine yardım ettim. Sonra da bebeğimi kucağıma alıp doğumhaneden odama geçtim. smile ifade simgesi Annemler hastaneye yenice benim son rutuşlar yapılırken gelmişler ki, ses falan da gelmeyince "kaç saate doğar ki" diye düşünüyorlarmış. smile ifade simgesi
39+6da. 3.150gr 47 cm bir kızım oldu.
Sorunsuz, mutlu huzurlu bir hamilelik geçirdim elhamdülillah. İşinin ehli bir ebeden eğitim aldım. Yavrum da bana hiç zahmet vermedi. Duam o ki Rabbim de ona ömrü boyunca zahmet vermesin. Hep doğru, işinin ehli hayırlı insanlarla karşılaştırsın. Tüm anne adaylarına da sekinet, huzur ve teslimeyet dolu rüya gibi doğumlar nasib etsin... Aminnn.

Müveedet'in SSVD hikayesi









        Daha yazmadan beni gülümseten bir hikaye bu. Seçeneklerini araştıran, doğumuna sahip çıkmış akıllı bir kadının doğum serüvenine gidiyoruz. 


Eğitim zamanları
       Müveddet benden önce doktorunu bulmuş, SSVD yapmak istediğini belirtmişti. Doktoru Şule Bilgiç Selman tarafından benimle iletişimi sağlanmış öncelikle ssvd denemesi yapabilmek için doğuma hazırlık eğitimi almasını istemiş. Biz de doğuma hazırlık eğitiminde ilk olarak yüz yüze tanışmıştık. Eğitimde doğumda ihtiyacı olabilecek her şeyi öğrenmiş ve doğuma kadar çalışmalarına devam etmişti.

    Müveddet o kadar sessiz sakin bir gebeydi ki, normal şartlarda takip ettiğim gebelerle sürekli soru cevap yazışmaları yapmama rağmen ondan hiç ses çıkmıyordu. Eğitimde sorularının cevaplarını bulmuş ve benim doğum yapacak olan anneden beklediğim en önemli şey olan akışına bırakma kısmına geçmişti. :) 

7 cm açıklık ve yemek molası 
     Bir gece yarısı ansızın telefonum çaldı. ( benim için alışılmış bir şey ama olaya gizem katmak açısından böyle yazmak güzel oluyor. ) O da nesiydi!!?? Müveddet'in 38. haftasında doğum dalgaları başlamıştı. Normalde semtinden uzaklaşmayan Serap, o gün annesini görmek üzere Pendik'e gitmişti. Taksiye binip, Fatih'teki hastanenin yolunu tuttum. Gittiğimde Müveddet çok sakin görünüyordu ama hastaneye gelmiş olmanın tedirginliğini yüzünden okuyabiliyordum. Henüz dalgaları çok sık değildi. Birlikte gevşeme çalışmalarına başladık. Biraz masaj, aromaterapi, refleksoloji ve nefes derken artık iyice gevşemişti ve henüz doğumuna zaman olduğu için dinlenmeye teşvik ettim. Böylece bir kaç saat geçti ve ardından Müveddet beni dinlenmeye teşvik etti. Canım, kimselere kıyamaz. :) Benim 1 saatlik dinlenme aralığımda tüm doğum dalgalarını kendi karşıladı. Öğrendiği pozisyonları uyguladı. Bu arada süreç boyunca baş başa kaldık.Tamamen kendi doğal hormonları ile doğum sürecini takip ettik.  Ailesi ssvd konusunda biraz endişeliydi. O da gevşeyebilmek adına yalnız kalmayı tercih etti. Gerçekten de siz ne kadar rahat olursanız olun ortamdaki bir negatif bakış ve inanç, tüm doğumunuzu negatife dönüştürebilir.

   Belirtmek istediğim çok önemli bir nokta var. Müveddet asla ben normal doğuracağım gibi fanatik bir tutum sergilemedi. Gerektiğinde sezaryen kararına güvenebileceği bir doktorla çalışmayı tercih etti. Bana da güvendi ve kendini doğuma teslim etti. Düşünceyi bir kenara bıraktı ve sadece hissetti. Kendi dişil gücünü takip etti. İnandı ve bu şekilde geçirdiğimiz saatler sonucunda her şey harika ilerledi. Ben her adımda onu cesaretlendirip, dalgalar onu zorlamasın diye tüm tekniklerimi kullanıyordum. Aktif doğum pozisyonlarından yapmadığımız kaldı mı bilmiyorum. Derken açıklık 8 cm kadar ilerledi. Müveddet'in bebeği normalde, yüzünün anne sırtına dönük olması gerekirken, basının arkasını annesine dönmüştü. Bu da doğumun ilerlemesini zorlaştıran bir durumdu. Bu seviyedeyken bile Müveddet öyle sakindi ki... Sürekli şakalaşıyorduk. Gülmeyi hiç bırakmadık. Bebeğiyle sürekli konuştu ve onu çağırdı. Pozisyonları uygulamaya devam ettik. Artık bebeği itme hissi , ufak ıkınmalar gelmişti. İç güdülerini dinlemesi için onu cesaretlendirdik. Süreç boyunca sabretti. Asla ne zaman bitecek? ne kadar kaldı gibi sorular sormadı. Aynı şekilde yakınları da öyle...

Baba ile ttt
SSVD sonrası kuaförden çıkmış gibiyim :)
   Yaklaşık 12 saatin sonunda artık bebeğimiz gelmeye karar vermişti. O aşamada  Müveddet doktorunun söylediği her şeyi yaptı ve bir kaç ıkınma sonrasında nihayet bebeğimiz dünyaya gelmişti. Evin ikinci prensesi  tabi ki doğar doğmaz anne göğsü ile buluştu. Biraz ağladıktan sonra sakinleşip annesinin gözlerini aradı. Hemen orada meme aramaya başladı. Doğumhanedeki işlemler bittikten sonra odada tekrar buluştular. Anne, baba, abla ile aile buluşması gerçekleşti. Annesini biraz daha emdikten sonra en sevdiğim bölümlerden biri olan baba ile ten tene temas bölümüne geçtik. :) Bu süreçte ailenin diğer bireyleri de bebekle tanıştılar.
Doğum gerçekleşirken hazırlanan şekerler

    Ben de bir süre sonra bu güzel aileyi , harika doğum hikayesini aklıma kazıyarak baş başa bıraktım. 

    Bu güzel doğumun içinde olmamı sağlayan Dr. Şule hanım'a ve tabi ki sevgili Müveddet'e teşekkürlerimi sunuyorum. :)


    Her kadının SSVD yapmaya hakkı vardır. Sonucunun vajinal ya da sezaryen olmasına bakmaksızın... Ancak bu işin sadece doktorda bitmediğini, size düşen bir çok görev olduğunu belirtmek isterim. Bu bir ekip işidir. Sağlık sistemimizin bu doğumları desteklediği günlerin geleceğine inanıyorum. Bebek bekleyen her anneye istediği gibi,sağlıklı doğumlar dilerim. 

                     
                                                                                                        Ebe Serap Sağır

Facabook sayfamdan takip etmek isterseniz tıklayınız

Paylaşım yaptığımız grubumuza katılmak isterseniz tıklayınız

İnstagram takibi için tıklayınız

Semiha'nın doğum hikayesi




aktif doğum pozisyonları biraz romantik olabilir :)


      Henüz gebeliğinin başlarındayken yaptığı araştırmalar sonucu Doktor Şule hanım ile görüşen Semiha; daha sonra da eğitim almak üzere beni arıyor. Aradan bir kaç ay geçtikten sonra eğitimde tanışıyoruz. Ama o ne tatlı çift! Her konuda pür dikkat dinleyip, her uygulamayı ayrıntılarına varana dek yapıyorlar. 14 saatlik eğitim sonrası artık kafaları netleşmişti. Nefes çalışmaları, masaj, gevşeme, aktif pozisyon çalışmalarına bebek gelene dek devam ettiler.



eğitimde eğlence var :)

 



 Bir kaç hafta sonra ev ziyaretine gittim. İkisi de heyecanlı. :) Ben evin yerini öğrenmiş oldum. Onlar da akıllarına takılanları sordular. Semiha'ya dalgalar arasında çay getirip götürmenin ağrıyı fazlasıyla azalttığını ve bebeğinin gelişini kolaylaştırdığını söyledim. Prova yaptık. Bol bol çay içtik. :)





 13 ekim sabahı doğum dalgaları başlamış. Beni aradılar ve yola çıktım. Gittiğimde kocaman gülümsemeleriyle beni karşılayan Semiha ve Müjdat; çok heyecanlıydılar. Bu arada doktorumuzun her adımdan haberi vardı. Açıklık 3 cm ve bebeğin kalp sesleri gayet iyiydi. Şimdi tek ihtiyacımız olan şey sakin kalmak ve rahatlamak dedim ki, zaten öyleydiler. 

    Süreç ilerlerken Semiha'ya masajlar yaptık, birlikte nefesler aldık. Müjdat hem ihtiyaçlarını karşıladı, hem de eşiyle ilgilendi. Evde geçirdiğimiz bir kaç saatte çok eğlendik. Hatta Semiha bir ara dalga esnasında aldığı nefese ara vererek "çay oldu mu?" diye sordu. :) 



    Artık süreç ilerlerken Meryem Ana eli otumuzu da suya koymanın vakti gelmişti. O yavaş yavaş açılırken, son kontrollerimizi de tamamladık. Artık 5 cm olan rahim açıklığı ile birlikte Şule hanım yavaş yavaş hastaneye geçmemizi istedi. Yolumuz biraz uzundu ve trafiğe de kalmak istemiyorduk.





evden ayrılırken

    Hastaneye vardığımızda , prosedür işlemleri tamamlandı ve yine baş başa kaldık. Artık doğum aktif kısma geçmişti ve artık dalgalar neredeyse 2 dakikada bir geliyordu. Her bir dalganın bebeğin gelmesine yardım ettiğini biliyorlardı ve çalışmalarımıza devam ettik. Müjdat Semiha'nın beline masaj yaparken ben; bedenini gevşetme çalışmaları yapıyordum. Aktif doğum pozisyonları ile de bebeğin gelişine yardım ediyorduk.

     Özel bir durum var ki, Semiha'yı biraz zorladı. Daha önce bel fıtığı ameliyatı geçirmiş. Beyin cerrahı ile de görüşülerek normal doğum yapabileceği kararı alınmış. Şule hanım da ailenin kararını destekliyordu.

     Artık rahim açıklığı tamamlanmıştı ve  bebek gelmek için hazırdı. Yavaş yavaş doğumhaneye dağru yol aldık. Bir miktar da çalışmalara burada devam ettikten sonra bebek neredeyse gelmek üzereydi. ameliyat bölgesi için mümkün olan en rahat geçişin olması için bebeğimiz doktorunun kısa süreli vakum desteği ile dünyaya geldi. Semiha büyülenmiş gibi bebeğiyle konuştu, ağladı ve onu sevdi. Hayal ettiği doğumu yaşamıştı. :)

Semiha ve Müjdat'ın zafer resmi :)


Doktoru miniğin anı defterini yazıyor.
     Tabi ki doğar doğmaz anne göğsüne gelerek doğumhaneden çıkana dek orada kaldı. Ten Tene Temas annesi odaya geçince de devam etti. fırsat bulduğum küçük bir aralıkta bebeği tartım, aşılarını yapıp hemen getirdim. En fazla bir kaç dakika sürdü. bu arada doğumhanedeyken emmeye başlamıştı bile.Babası doğumhaneden çıkınca hemen bebeği ile buluştu. İlk bakışmalar, tatlı konuşmalar...  Bu arada aynı duyguları sanki ben de yaşıyor gibi oluyorum. :)









Ev ziyaretinde eğitim devam ediyor
     Bir süre sonra bu çekirdek aileyi baş başa bırakıp yanlarından ayrıldık. Bir hafta sonra gittiğim ev ziyaretinde çok mutlu görünüyorlardı. Ara ara bebekle ilgili soruları olduğunda hep iletişim halinde olduk.

   Bu işi yaparken bizim için en güzel kısım ailelerin en güzel anlarının yanı sıra, buna katkıda bulunabilmek oluyor. Şu an bebekleri bir aylık oldu. Üçüne de birlikte mutlu ve sağlıklı bir ömür diliyorum. İyi ki de tanışmışım sizinle...

Ve sen minik bebeğim, bu aileye sahip olduğun için çok ama çok şanslısın. :)





                                                                                  Ebe Serap Sağır

Beni sayfamdan takip etmek için tıklayınız

Paylaşım için "g-ebe" grubuna bekleriz

İnstagram takibi için tıklayınız

Ebesiz doğum olmaz dedirten 20 neden

     

       











           Serbest ebelik Türkiye' de yeni oluşan bir kavram. Peki nedir? ve ne işimize yarar ?

   
      1.  Bir ebe ile çalıştığınızda doğum hakkında bire bir eğitim alabilir, aklınızdaki tüm soruları sorabilirsiniz. Eğitime eşinizle gelmeniz onun da bilgilenmesini ve doğum sürecine güvenmesini sağlayacaktır. Tabi ki eğitim aldığınız ebenin okul dışı aldığı eğitimleri bilmekte fayda var.



      2. Ters gittiğini düşündüğünüz ya da anlayamadığınız konularda, önce ebenizi arayarak danışabilirsiniz. Böylece hastaneye gitmeniz ve gitmemeniz gereken durumlar bir birinden ayrılabilir.


      3. Doula eğitimi almış bir ebe sizinle bir kız kardeş gibi iletişim kurar. Aranızda resmiyet olmayacağı için , doğum gibi özel bir durumda çalıştığınız ebenin size güven vermesi doğuma kadar ve doğum boyunca rahat olmanızı sağlayacaktır.


      4. Doğumdan önce geldiği ev ziyaretinde birlikte doğum planınızı yapabilir ve hazırlıklarınızı tamamlayabilirsiniz.


      5. Doğum başladığında arar ve bilgi verirsiniz. Durumu değerlendirerek yola çıkar.
 ( Nasıl başladığını, hangi durumlarda aramanız gerektiğini zaten doğuma hazırlık kursunda öğrenmiş oluyorsunuz )


      6. Eğer doktorunuz desteklerse doğumunuz bir miktar ilerleyene kadar evde takip eder. Yani hastane evinize gelir. Çantasında bebek kalp seslerini dinlemek için bir cihaz, tansiyon aleti, acil durumlarda kullanmak için ilaçlar ve diğer tıbbi malzemelerle birlikte, sizi rahatlatacak aromaterapi yağları, led mum, müzik cd leri, vb... bir çok ekipmanı yanında taşır.



      7. Evde takip esnasında doktorunuzla iletişim halindedir. Muayene bulguları hakkında bilgi verir. Doktorunuzun uygun gördüğü zaman da hastaneye geçilir.



      8. Evde takibin mümkün olmadığı durumlarda ise aynı teknikler hastanede de uygulanır.



      9. Tıbbi takibin yanı sıra aromaterapi, masaj, telkin, nefes teknikleri, akupreşur, fitoterapi,doğumu kolaylaştırıcı aktif doğum pozisyonlarını gibi ilaç dışı ağrı kesici yöntemleri uygular ( doulalık eğitimi almış olanlar)




      10. Doğum anında sizi cesaretlendirir ve yönlendirir.







      11. Babaların doğum eylemine katılması için olanak tanır. Şartları düzenler.






      12. Doğum ortamını, sizin en rahat olabileceğiniz şekilde ayarlar.





      13. Yukarıda saydıklarım sayesinde sizi gevşetir ve sakinleştirir. Doğumu ilerleten oksitosin ve ağrı kesici hormon olan endorfinin maksimum salınması için çalışır.




      14. Yapılan çalışmalar ebe ile girilen doğumlarda müdahale oranının %50 az olduğunu göstermektedir.



               Örneğin;

              -Doğal oksitosin salgınızı arttırır ve yapay oksitosin ( suni sancı ) kullanılmasına gerek kalmadan doğuma destek olur.

               - Endorfin salgılatarak, ağrıyı azaltır. Epidurale gerek kalmaz.

              -Doğum boyunca nefes egzersizleri yaptırarak bebeğin ve sizin oksijenlenmenize yardımcı olur. Bebeğin oksijensiz kalması, doğum kanalında beklemesi ile sıkıntıya girmesi gibi durumları azaltır.

        15.Doğum boyunca detaylarla ilgilenir, sizi bilgilendirir ve fazla düşünmemenizi sağlayarak kendinizi gevşetmeniz konusunda destekler. Bu da doğumu kolaylaştırır.






        16. Doğum sonrası bebeğinizle ten tene temas yapmanız için sizi destekler.







        17. Emzirmeye destek olur.

        18.Tüm doğum boyunca tıbbi kontrollerinizi doktorunuzla birlikte yürütür.





19. Doğumdan bir hafta sonra ev ziyaretine gelerek bebeğinizin durumunu değerlendirir. Bakım ve emzirme desteği verir. Kanama kontrolünüzü yapar. Ve size danışmanlık verir.







       20. Eğer sezaryen mecbur olursa sizinle birlikte ameliyathaneye gelir ve orada destek olur. Ameliyat boyunca ten tene temas ile bebeğin anne göğsünde kalmasına yardım eder.


      Yukarıda anlattıklarım bir ebenin sağlayabilecekleridir ancak; ebe ,normal doğum garantisi değildir. Doğum anne ve bebeğin birlikte yaptığı doğal bir eylemdir. Öncesinde fizyoloji ve psikolojik olarak ne kadar hazırlanırsanız, doğumunuz o denli kolay olur. Bir de ebeniz varsa yukarıdaki maddeleri bebeğibizin karşılama törenine katabilirsiniz.

       Doğumda benimle çalışmak isterseniz lütfen iletişime geçin.

       Sosyal medayadan takip etmek için aşağıdaki linklere tıklayınız:


       ebeserapsagir ( kişisel sayfa )

      g-ebe ( facebook grubumuz )

      https://instagram.com/g_ebe/

       https://twitter.com/serapebe


                                                                                            Ebe Serap Sağır

                                                                   Doğuma hazırlık eğiticisi, Hamile masaj terapisti
                           
                                                                                      Hamile yogası eğitmeni


Michaela'nın doğal doğum hikayesi




      Annemiz beni bulduğunda henüz 16 haftalıktı. Türkiye'ye geldiğinde duydukları onu çok şaşırtmış. Çünkü kendi ülkesi olan Slovakya'da bizim için yeni denebilecek bir çok şey uygulanmaktaymış. Yani aktif doğum için izin, uygun ortam koşulları , ten tene temas, göbek kordonunun geç kesilmesi, ebe ile bire bir çalışma gibi şeylerin yerine başka rutinlerin olduğunu görünce hem biraz korkmuş, hem de şaşırmış...

     Karşımda ne istediğini bilen bir anne görmek beni çok mutlu etmişti. Aynı şekilde bilgilerini eşi Uğur ile de paylaşmıştı ve her aşamada birlikte karar alarak doğumlarını en güzel hale getirmek için planlıyorlardı. Doğum yaklaşınca artık hastane, doktor tercihlerini yapıp görüşmelerimizi sıklaştırdık.

     Michaela bir dansçı ve bedenini çok iyi tanıdığı için doğum konusunda güvenim tamdı.Gebeliği boyunca yoga da yapmıştı. Çünkü bedensel faaliyetler sadece fiziksel olarak fayda sağlamaz. Konsantrasyon, inanç, mutluluk, stresten arınma,etkin nefes alma gibi bir çok pozitif katkı sağlar. Tüm bunlar doğumun yön belirleyicileridir. Bu yüzden yoga yapılmasını özellikle çok önemli buluyorum.

    6 eylül pazar sabahı telefonum çaldı. Bebeğimiz 38. haftasında gelişimini tamamlamış ve gelmeye karar vermişti. Uğur; "seni ne için aradığımı tahmin edebiliyorsun değil mi?" dedi.  :) Evlerimiz yürüme mesafesinde olduğundan mini hastane niteliğindeki valizimi de çekerek yola koyuldum.
   
Ten tene temas her ailenin hakkı


      Eve gittiğimde harika görünen ve hatta o gün daha bir güzel görünen bir anne buldum :). Evin içinde dolaşıyor, aktif pozisyonları deniyor ve bizimle şakalaşıyordu. İlk muayenede 3 cm açıklığı vardı ve huzurla dalgalarını karşılamaya devam etti. Eşi Uğur her adımda kendisini destekledi. Dünya tatlısı bir köpekleri var ki o bambaşka bir şey :) Heyecanla evin içinde dolaştı. Sanki bebeğin gelişini hissetmiş gibiydi.

Emzirme maratonu başlasın :)


     Zaman ilerledikçe masaj, reflexoloji, gevşeme, aktif doğum pozisyonları gibi doğumu ilerletecek ve kolaylaştıracak yöntemleri uyguladık. Michaella kendi evinde doğum için gerekli olan oksitosin, ağrı kesici hormon olan endorfini kolaylıkla salgıladı. Tabi başından beri doktorumuzla iletişim halindeydik. Annemiz her dalgayı o kadar güzel karşılıyor ve dediklerimi o kadar güzel uyguluyordu ki 09.00 gibi gittiğimde 3 cm olan rahim açıklığı saat 13.00 sularında 8 cm ulaşmıştı. Ev ve hastane mesafesi az olduğundan doktorun da onayıyla uzun süre evde kaldık. Gittiğimizde 9 cm olmuştu bile. Yaklaşık 1,5 saat daha hastanede nefes ve pozisyonlara devam ettik. Yer yer doktorumuzla iç güdülerini dinlemesi için yönlendirdik.Hiç ilaç kullanılmadı. Anne ve bebek aslında doğaları gereği ne yapmaları gerektiğini bilirler. Yeter ki fazla araya girilmesin. Fazla gürültü yapılmasın ve mümkün olduğunca ( gerçek tıbbi nedenler hariç ) müdahale edilmesin... Nihayetinde bebeğimizin başı göründü ve bir kaç ıkınma sonrası doğum bölgesinde sıyrık bile olmadan yumuşakça geldi bebeğimiz annesinin göğsüne. Orada bakışıp ilk aşklarını yaşadılar.Gördüğüm en güzel doğumlardan biriydi. Her şey tam da annemizin istediği gibi olmuştu. O giyinip, toparlanırken bebeğimiz babası ile ten tene temas yapmak üzere kucağına verildi. Babasının ilk konuşmasını nasıl dinlediğini hatırlıyorum. Bebeklerle konuşun. Her şeyi anlıyorlar :)

Temel amacımız sağlıklı anne ve sağlıklı bebek


      Yavaş yavaş doğumhaneden hep birlikte yürüyerek odalarına geçtik. Bebeğimiz hemen emmeye başladı. Anne, bebek ve babayı aile olmaları için yalnız bıraktık. Bir hikaye daha ömrümüze ömür kattı tabi. :)

Ve sonuç muhteşem...


      Ülkemizde tüm bu uygulamaların rutin haline geldiğini görmek ümidiyle başka bir hikayede görüşmek üzere hepinizi selamlıyorum.

      Sosyal medyadan takip için aşağıdaki linklere başvurabilirsiniz.


             Facebook sayfama katılmak için tıklayınız

             Facebook grubuma katılmak için tıklayınız

             İnstagramdan takip etmek için tıklayınız

             Twitterdan takip için tıklayınız




15 maddede doğum ve hemen sonrası için pratik bilgiler -1-



     Merhaba sevgili anne adayları :)

     Bu yazımda yine çok bilmişlikler yapıp onu yapın, bunu yapın gibi şeyler söyleyeceğim ama çok işinize yarayacağı için lütfen sabırla okuyun :)

     Öncelikle tercih edilen doğumunuz ve sonrası ile ilgili eğitimler almanız. Çünkü ne kadar yazsam da bazı şeyleri birebir gösterip iletişim kurmadan aktarmam mümkün olmuyor. Bu bilgiler hastanedeki süreçte bebekle ilk karşılaşmada aldığım soruların cevaplarından oluşacak.

Ebesiz doğum olmaz!

     1- Doğum ağrıları birden bire başlamaz. Hastaneye yetişemezsem kaygısını bir kenara bırakıp rahatlayın. Düzenli ve zamanla sıklaşan doğum dalgaları( sancı demiyoruz) olduğunda panik yapmadan hastaneye başvurabilirsiniz.

     2- Nişan gelmesi doğum başladı demek değil, yaklaştı demektir. Bir saat içinde de olabilir, bir hafta içinde de. Hazırlıklarınızı bitirip, günlük yaşamınıza devam edebilirsiniz.

     3- Ne kadar az stresli olursanız o kadar kolay doğum yaparsınız. Korku, panik, sinir ve bunları arttıracak insanları doğumunuzdan uzak tutmanızı tavsiye ederim.

 
 Doğumda aktif olmak bebeğin kolay doğmasına yardım ettiği gibi size de eyleme katılmanın öz güvenini verir.



 4- Doğumda aktif olun! Hareket edin, yürüyün hatta dans edin :) Yer çekiminin bebeğinizi çağırmasına izin verin.

    5- Güvenli psikolojik bağlanma ve sağlıklı emzirme başlangıcı için bebeğinizin doğar doğmaz kucağınıza verilmesini talep edin.

    6- Doğumdan sonra mümkün olan en kısa sürede bebeğinizi emzirin. Önceden akrabalarınızla konuşun ki doğum olduktan sonra sizi bebeğinizle yalnız bıraksınlar. Anne ve bebek için sakin ortam ve mahremiyet çok önemlidir. Bu süt artışını ve bebeğin huzurunu da etkiler!
Sessiz bir ortam tüm ihtiyacınız...

   7- Doğumdan sonra bebeğinize yapılacak işlemler şunlardır; kilosu, boyu başı ölçülür, ayak izi alınır, bir doz k vit. yapılır, ilk aşısı olan hepatit B 1. doz uygulanır. Hiç biri acil işlemler değildir ve ten tene temas sonrası da uygulanabilir. ( tabi sistem bir hemşireye gereğinden fazla iş yüklediğinde zor olabiliyor ,ben de yaşadım :( )

   8- Doğumdan sonra bebeğiniz çok kırmızı görünecektir. Kan değerleri bize göre fazla olduğu için bu normal, bir süre sonra normale dönecek merak etmeyin. Ayrıca sivilce gibi şeyler de hormon etkisidir. Dokunmamak gerekir.

   9- Bebeğiniz kız ise vajinal akıntı, kiremit rengi kanama gibi şeyler olabilir. Anneden geçen hormonların etkisiyle gerçekleştiğinden bir iki hafta içinde geçer.

   10- Bebeğinizde kız ya da erkek farketmez yine anneden geçen hormonların etkisi ile göğüslerinde şişlik olabilir. Ovalamak yasak! Kendinizi tutun lütfen. Geçecek :)


Dokunmak, ovmak iltihaba neden olur!

   11- Bebeklerin emmeleriyle ilgili saat sınırlandırması yapmayı sevmiyorum ama ilk bir kaç gün sarılık olmamaları için iyi beslenmeleri gerekir. O yüzden her ağladıklarında emzirmek ve 3 saatten fazla uyumalarına izin vermemek lazım. Sonraki dönemde zaten düzene oturur.

  12- Lütfen milletin gögüslerinizi mıncıklayıp "senin sütünde yoook ,vah vah mama vermeli çocuk aç kalmış" demesine izin vermeyin. Diyen olursa da uzaklaştırıp kafaya takmayın. Süt bir salgıdır. Mesela limon görünce tükürük salgılarsınız. Sütte bebeği gördükçe sevdikçe ve emdikçe salgılanacak bir şeydir. Negatif ortamda süt sal-gı-la-ya-maz-sı-nız!



   13- Emin olun bebeğiniz üşümüyor. Kat kat giydirmeniz ona boşuna sıvı kaybettirerek sarılık ve diğer rahatsızlıklara zemin hazırlar. Eli ayağı soğuksa bir çift daha çorap vs giydirebilirsiniz.

   14-Doğumdan hemen sonra şapka olmasın ki bebeğinizin doğal kokusunu alıp, süt salgılama hormonlarınız aktifleşsin. Ayrıca eldiven de giydirmezseniz anne göğsüne tıpkı kediler gibi masaj yapıyorlar. :)

 
15- En önemli madde burada! Asla ama asla! Tekrar ediyorum çünkü genellikle "yav he he" deyip geçiştiriyorsunuz. Aslaaaaa! Emzirdikten sonra gazını çıkarmadan yatırmayın. O uyuyor diye kıyamamalarınız size bağırsaklarda birikmiş gaz ağlamaları ya da uyanıp emmeyen bebek olarak geri döner. Süreci yüzde yüz etkiler. Öyle on dakika pıt pıt yapıp bırakmakta yok, bazen bir saatte bile çıkaranlar oluyor. Gaz çıkmadan yatırcam diyorsanız da deneyin ve sonuçları burada yorum olarak paylaşın derim :)


    Umuyorum ki, verdiğim bilgiler az da olsa işinize yarayacaktır. Paylaşımlarını takip etmek isterseniz facebook sayfam ve grubumun linkleri aşağıda. Bana danışabilirsiniz.


Ebe Serap Sağır ( Sayfa )


g-ebe ( grup )                                                               Ebe Serap Sağır
                                                                            Doğuma hazırlık eğiticisi
                                                                 Hamile masaj terapisti ve Yoga eğitmeni
                                                                                     05422199144